Sıska parmaklarının arasında geberen hasretlere
Dur komutları verecek trompetlerin çığırtısı,notasız,es siz
Görevin ne senin haşmetpenahım,oynaşmak mı?
Serseri kurşuna dönüyor ölümcül sessizliğin
duyamadıklarımın Şakağına saplanan
Bu yol ayrımları sıkı bir dizeyi hatırlatıyor her seferinde
-sana diyecek sözüm vardı,bana kaldı…
Yazarına kimden ne kaldı bilinmez ama bana kalanlar sendendi,güzeldi
Bırakalım cam kesiği yüreklerimizi meyhane masalarına
Bir Che nin purosundan çekelim derince,bir Fidel in
istakoz sertliğinide al gel,deniz anası yumuşaklığıma
payların paydalara,bölünenin bölene isyanı başladı işte
içinde biriken sislere yetecekse nefesim
püffffffff
dağıldımı bilinmezliklerin
al sende barışın sevginin saflarındaki yerini
yoksa sende temiz çıkamayacaksın o kirli savaştan…
Şenol Özcan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder